Hasılat esaslı vergilendirmede SGK teşvikleri ile ücretsiz veya indirimli seyahat kartları yönetmeliğine sağlanan gelir desteğinin hasılata dahil edilip edilmeyeceği

Hasılat esaslı vergilendirmede SGK teşvikleri ile ücretsiz veya indirimli seyahat kartları yönetmeliğine sağlanan gelir desteğinin hasılata dahil edilip edilmeyeceği

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

Bursa Vergi̇ Dai̇resi̇ Başkanlığı

Sayı : E-17192610-120[GV-21-148]-10290 11.01.2023

Konu : Hasılat esaslı vergilendirmede SGK teşvikleri ile ücretsiz veya indirimli seyahat kartları yönetmeliğine sağlanan gelir desteğinin hasılata dahil edilip edilmeyeceği

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; halk otobüsü/otobüs ile yapılan şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı faaliyeti ile iştigal ettiğiniz, hasılat esaslı vergilendirme usulüne tabi olduğunuz, SGK teşvikleri ile belediyeler tarafından “Ücretsiz veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği”ne göre sağlanan gelir desteğinin vergiye tabi kazancınızın tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmış olup, Başkanlığımız görüşüne aşağıda yer verilmiştir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

 

– 37 nci maddesinde,

 

“Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.

 

 

Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edilir.”

 

39 uncu maddesinde,

 

“İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır.

 

(Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.)

 

Emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilave olunur.

 

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.”

 

-113 üncü maddesinde,

 

“Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden mükelleflerin talep etmeleri hâlinde söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının (25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler için hesapladıkları katma değer vergisi dâhil tutarın) %10’u bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak esas alınır. Vergiye tabi kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete ilişkin giderler dikkate alınmaz ve bu kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanmaz.

 

Kazançları birinci fıkra kapsamında tespit edilenlerin;

 

a) Bu faaliyetlerine ilişkin gider veya maliyetleri, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate alınmaz.

 

b) Bu kazançları dışındaki beyana tabi diğer kazanç veya iratları hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.

 

…”

 

hükümleri yer almaktadır.

 

Diğer taraftan, 309 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasına ilişkin gerekli açıklamalara yer verilmiştir.

 

Buna göre, hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre vergilendirilen halk otobüsü/otobüs ile yapılan şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı faaliyetiniz nedeniyle belediyeler tarafından “Ücretsiz veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği”ne göre sağlanan gelir desteği ile ilgili mevzuatı gereği gelir olarak dikkate alınması gereken hazinece karşılanan sosyal güvenlik prim teşvikinin hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından elde ettiğiniz gayrisafi hasılat tutarına dahil edilmesi ve bu kapsamda elde ettiğiniz gayrisafi hasılatın %10’unun bu faaliyetinize ilişkin vergiye tabi kazanç olarak dikkate alınması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Leave a Reply

Umut GÖKÇEM

Mali Müşavir